Çok büyük bir hevesle açtım bu blogu. Yıllarca araştırıp denediğim ve çevremde yiyip beğendiğim tarifleri toplayıp tek tek sizlerle paylaşıp arada kendimden bahseder, o anki ruh halime bağlı yazılar yazar sizinle dertleşirimdi amacım. Yalnız o kadar kolay değilmiş bu iş yemek yapmak, yeni tarifler denemek tamam da fotoğraflamak, vakit ayırıp bunu bilgisayara aktarmak yazılar yazmak eğlenceli fakat ciddi zaman ayırmanız gereken bir işmiş. Heleki çalışan bir hanımsanız bu iş hiçte kolay değil. Ama mühendisliği sevdiğim kadar hatta bazen daha bile çok seviyorum bu işi. Mutfakta zaman geçirmeyi ve sevdiklerimle yaptığım güzellikleri paylaşmayı. İlk zamanlar 2 3 ay geçiyor yapılan onca güzel tarif vakit olmadığından paylaşılmadan hatta fotoğraflanmadan yenip bitiyor sonra da tekrar yaparım diyene kadar üstünden oldukça çok zaman geçiyordu. Derken instagramla tanıştım. Bu sefer yaptığım tarifleri, sunumları hatta dışarı da yiyip içtiklerime kadar orada paylaşır oldum. Sonra birgün blogumu çok ihmal ettiğimi düşündüm. Bunca çaba ve hevesle açtığım bloguma haksızlık ettiğime karar verdim. Hem instagram da bir arama butonu olmadığından eski tariflere ulaşmak için belki binlerce fotoğraf bakmak gerekiyor. Tabi ki yine orada da paylaşım yapmaya devam ediyorum. Ancak orada paylaşılmış ya da paylaşılmamış tüm tariflerim Allahın izniyle tek tek buraya da eklenecek. Bu nedenledir ki bizi izlemeye devam edin efendim:)
Bizim ailenin yemek kültüründe margarin yoktur. Tereyağı eritilir köpürür, köpüğü tam gitmeye yakın (kararmadan) zeytinyağı eklenir. Bazen zeytinyağlı diye adlandırdığımız yemekler bile tereyağı ve zeytinyağı karışımı ile yapılır. Margarin sadece kurabiyeler ve yerini başka yağın tutmayacağı margarinle klasikleşmiş tarifler içinde kullanılır.
Geçen kandilde yaptığım İrmik Helvasında da aslında genelde margarin kullanılıyor. Yani nerede yediysem margarinin o çiğ kokusu geliyor burnuma. Tıpkı margarinli pilavları ilk kaşıkta anlayıp yemeğe devam edemediğim gibi.
Kurabiyelerde hatta şekerpare gibi margarin gerektiren tatlılarda yavaş yavaş margarin-tereyağı karışımına hatta bazen ağır olmayacağından emin olduğum tariflerde sırf tereyağına yavaş yavaş geçiş yapıyor olduğum gibi bu nefis İrmik Helvasını da tereyağı ile yaptım.
Son olarak söylemek istediğim yemeklerde; köylü pazarından aldığım mis gibi köy tereyağını, hamur işi ve tatlılarda marketlerden aldığım daha az kokan hazır tereyağı kullanıyorum.
Ve gelelim mis gibi Dondurmalı Tereyağlı İrmik Helvası'nın tarifine;
Malzemeler:
- 1 yemek kaşığı tereyağ
- Yarım çay bardağı sıvıyağ
- 1 su bardağı irmik
- 1 su bardağı su
- Yarım su bardağı süt
- 1 paket vanilya
- 1 su bardağı tozşeker
- Ceviz
- Vanilyalı dondurma
- Tereyağı ve zeytinyağını bir tencereye alın.
- Üzerine irmik koyup kavurun.
- Açık kahverengi olunca,yanmadan şekeri ekleyin.
- Ardından su ve süt karışımını da ekleyip, Hızlı hızlı karıştırın.
- Bu aşamada çok dikkat edilmesi gerekiyor. Kaynayan süt sıçrıyor.
- Vanilyayı da ilave edip tencerenin kapağını kapatın.
- Kısık ateşte ara ara karıştırarak 10 dakika pişirin.
- Kaselere helvadan 1 kaşık koyun.
- 1 top vanilyalı dondurma koyup,üzerine biraz daha helvadan koyup tabağa ters çevirin.
- Cevizle süsleyip servis yapın.
Afiyetle yiyin:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder